Mühendislik; bilgi yoluyla yaratılan değerin kıymetlendirilmesine dair sorular…
Endüstri 4.0 çağı, dijital evrim, bilginin yaygınlaştırılması, herkesin bir paydaş haline getirilmesi anlamına gelirken, onu araçlarını sağlayan mühendisin çok daha donanımlı ve itibarlı hale getirilmesi, sürecin olmazsa olmaz bir sonucu değil midir?
Uzay GÖKERMAN - 11.01.2019

TDK’da mühendisin tanımı şöyle yapılmış;


“İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse.”


Sizce bu tanım yeterli mi ya da günümüzün beklentilerini karşılayabiliyor mu?


Mimar Sinan Edirne’deki muhteşem eserini yapmak için kuşkusuz en temel bilgilere ihtiyaç duyuyordu. O günlerde mesele sadece binanın nasıl yapılacağı ile ilgili değil, yaparken kullanılacak araç gereç, iş makinalarının da geliştirilmesi gerekiyordu.


Bugün neredeyse 1 kilometre uzunluğunda binalar yapacak teknoloji, araç, gereç, insan gücü var ancak hep bir şey eksik kalıyor, yine de o mühendisin bilgisi, görgüsü, vizyonu, yönetim şekline ihtiyaç duyuluyor.


Mühendis artık işin bilimiyle değil, bütçesi, ekonomisi, daha değerli hale getirilmesiyle ilgileniyor.


Türkiye’de son on yılda çok önemli inşaat eserleri yapıldı, yapılıyor, yapılacak. Peki bu inşaatların içindeki uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimseler yani mühendisler yaptıkları eserlere gereken katkıyı sağlayabiliyor, onların bilgi, becerisi önemseniyor, bir değer haline getirilip, kullanılabiliyor mu?


Mühendis işini yaparken eyleminin mühendislik olduğu ayrımını yapabiliyor mu?


Bir adım ileri giderek soralım; mühendis Mimar Sinan’ın yanında mı daha değerliydi yoksa bugün devasa, görkemli projelerin koordinasyonunda mı?


Mühendise hak ettiği değeri vermeyenler kimler?


Mühendis o “değerin” peşinde kendisi ne kadar koşuyor, mücadele ediyor?


Değer” dediğimiz ölçü bir Projenin içinde sahibine ya da paydaşlarına kazanç olarak yaratılmış bir “kıymet” olarak görülmeli midir?


Bir proje kendi içinde onu var eden bilgiyi “değer” haline getiremezse bir sonraki proje için ödenmesi gereken maliyet olarak karşımıza çıkmaz mı?


Endüstri 4.0 çağı, dijital evrim, bilginin yaygınlaştırılması, herkesin bir paydaş haline getirilmesi anlamına gelirken, onu araçlarını sağlayan mühendisin çok daha donanımlı ve itibarlı hale getirilmesi, sürecin olmazsa olmaz bir sonucu değil midir?


Tüm bu soruları yaptğımız işin farkındalığıyla bir defa daha düşünmemiz gerekiyor sanırım.


Uzay Gökerman
Makina Mühendisi