İşte; hayallerden değer katan hedeflere...
Büyük bir aile olduk. Şimdi sadece birbirimizden değil, gözlerinde benzer heyecanı gördüğümüz takım arkadaşlarımızdan alıyoruz gücümüzü; bozuyoruz birbirimizin ezberlerini, birlikte tekrar tanımlıyoruz bazı kalıpları "değer üretmek" peşinde koşarken.
Alev AKIN - 21.11.2018

Düşünmek en eski bildiğim, en çok yaptığım.

Düşüncelerimin performans alanı konuşmak.

Bazen düşündüğümden daha hızlı konuşmaya çalışırken buluyorum kendimi.

 

Bu da İŞTE'nin kurumsal bloğundaki ilk yazım.

 

13 yıl önce  sevgili ortağım Gül (Erkmen) ile mimar lisanımızda adına  'hayal' dediklerimizi, proje yöneticisi olarak "hedef" belirlemiştik İŞTE'ye güvenerek, onun çatısı altında.

İŞTE'ye güvenmek için elimizde sebeplerimiz vardı. Ne de olsa, 17 yıllık dostluğumuza inancımız ve heyecanımıza tutkumuz ile çıkmıştı ortaya . Geleceğe yön verecek projeleri ancak adanmışlığımız ile farklılaştıracağımıza  inanmıştık.




İŞTE 13 yaşını dolduruyor, dostluğumuz 29.

Bu yaşları alırken, büyük bir aile olduk. Şimdi sadece birbirimizden değil, gözlerinde benzer heyecanı gördüğümüz takım arkadaşlarımızdan alıyoruz gücümüzü; bozuyoruz birbirimizin ezberlerini, birlikte tekrar tanımlıyoruz bazı kalıpları "değer üretmek" peşinde koşarken.

Değişiyoruz, değiştiriyoruz.

Takılıyoruz bazen tanımlarken başlangıçları, bitişleri, neyin değer neyin değerli olduğunu, kazancımızı kaybettiklerimizle tartarken.

Hızına yetişmenin oldukça güç olduğu değişim, hatta dönüşüm süreçlerinden geçiyoruz. Şaşırmaya bile ancak durup akranlarla sohbet ederken vakit buluyoruz.

 

Artık çizgi filmleştirilen kırsalda yaşayan çocukların hikayesi, süpermarkette bulduğumuz değil toprağına elimizi bulaştırdığımız kıymetli, başak tarlalarında çekilen reklamlar iç geçirtiyor çoğumuza hiç köy görmemiş olsak da.

Jetgiller'in şimdilerdeki volokoptere benzeyen aracına binmek için sadece birkaç bin dolara ihtiyacımız olduğunu biliyoruz  ya, ucuzlamasını bekliyoruz belki de.

Robot vatandaş Sophia'nın eli, kolu, bacağı yok diye aklımıza gelen acıma hissinin algoritmalarla açıklanacak bir tarafı olmuyor ama.

 

Çevremiz bu kadar hızla değişirken galiba tarifi anonimleştirilemeyen tek şey "sevgi" içimizde özenle korunuyor.  

 

Sevgi çok çeşitli.

Temelinde hep ve her zaman insan olan mesleğe sevgimizi kendi tariflerimizle büyüttükçe diğer tüm tanım ve  tariflerin dönüşmesine daima izin verelim, daha iyiyi hayal edip daha değerlisini üretmek için değişelim, değistirelim..

Aksi için dertlenmeyelim, olunca bakarız..


Alev AKIN

Kurucu Ortak